Ana Sayfa / Sendikamızdan Haberler / SENDİKAL HAKKI ENGELLEMEYE YÖNELİK YAZI YAZANLARA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNUYORUZ!

SENDİKAL HAKKI ENGELLEMEYE YÖNELİK YAZI YAZANLARA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNUYORUZ!

KAMUOYUNA

Yönetim hizmetleri genel müdürlüğü  yazısı sendikamızı, üyelerimizi ve faaliyetlerimizi tehdit eden hukuk dışı bir yazıdır. Hukuk, bu yazıyı yayınlayanların değil, Anayasal barışçıl bir hak olan “Hak Arama” mücadelesindekilerin yanındadır.

TCK 118 maddesindede “Sendikal Faaliyeti Hukuka Aykırı bir Faaliyetle Engelleyen Kişilerin Cezalandırılacağını” açıkça söylemektedir.

Avrupa Insan Hakları Sözleşmesi (AİHS) 11. Madde, Anayasa’nın 51. Maddesi ve Kamu Sendikaları Kanunu’nda açık ve emredici olarak sendikal faaliyet kapsamında iş bırakmayı yasal kabul etmiştir.

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu (İDDK) ve onlarca Danıştay içtihadı sağlık çalışanlarının iş bırakma kararı almasının yasaya aykırı olmadığını kabul etmiştir.

Danıştay İDDK (Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu)

“Sınırlanabilir bir hak olan sendika hakkı, Anayasa’da yer alan temel hak ve özgürlüklerin sınırlanma rejimine tabidir. Anayasa’nın 51. maddesinde sendika hakkına yönelik sınırlama nedenlerine yer verilmiştir. Ancak, bu özgürlüklere yönelik sınırlamaların da bir sınırının olması gerektiğinde kuşku bulunmamaktadır. Temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasında Anayasa’nın 13. maddesindeki ölçütlerin göz önünde bulundurulması zorunludur”.

Sendikal hak, anayasal çerçevede sınırlanabilir. Bir temel hakkın sınırlanması için kanuni düzenleme, ölçülülük, meşruluk ilkelerinin hepsinin bir arada olması gerekir. Sağlık çalışanlarının her gün şiddete maruz kaldığı, can güvenliklerinin olmadığı, özlük haklarının meslek onuruna ve icrasına yakışmayacak kadar olumsuz koşullar içerdiği üstelik aile hekimleri çalışanlar açısından hiçbir kanuni dayanağı olmayan mobingi yasal hale getirmeye çalışan iş güvencesini tamamen ortadan kaldıran bir fiili birden çok madde ile tekrar tekrar cezalandıran yönetmeliklerin çıkarıldığı bir dönemde yasal olarak kurulmuş ve yasaların verdiği hakka dayanarak alınmış iş bırakma kararları AİHM ölçülülük kriterlerine uygundur.

Kaldı ki, daha eylem başlamadan eylemi yasa dışı, eyleme katılanları suçlu ilan etmek hukuk devleti ilkesine, erkler ayrılığı ilkesine, masumiyet karinesine, adil yargılanma ilkesine, aykırıdır. Bir kamu görevlisinin kanundaki herhangi bir disiplin suçunu işlediğine dair şüphe oluşmuşsa bu kişi hakkında tafrasız ve etkin bir soruşturma başlatılır. Bütün deliller toplanır ve fiilin suç olduğu tespit edilirse kanunda belirtilen disiplin cezası uygulanır.

Nasıl ki yıllık izindeyken işe gelinmiyorsa, hastalık halinde işe gelinmiyorsa, sendikal faaliyet kapsamında da işe gelinmeyebilinir. Burada bir yasadışılık olup olmadığına fiile özgü yapılan soruşturma neticesinde karar verilir. Hiçbir idari makam, adli makamlar yerine yargılama yapmadan karar veremez.

Hiçbir anayasal hak, baştan yasadışı kabul edilemez.

Hukuk devleti bireylerin haklarını korumak, erkler ayrılığı idaricilerin kendilerini yargının üstünde görmesini engellemek için vardır. Daha eylem başlamadan yapılan bu açıklamanın hukuki dayanağı yoktur. Tam tersine hukuka aykırıdır. Sendikal faaliyeti engellemeye yöneliktir.

Suç olan sendikal faaliyete katılmak değil, yasaların verdiği hakları yasa dışı yöntemlerle ihlal etmeye çalışmaktır. Yargının yerine geçerek gerçekleşmeyen bir fiili suç, kişileri suçlu gösteren idarecilerin yaptığı suçtur. Yasal ve barışçıl “hak arama” hakkımız hukuka aykırı hiçbir yöntemle engellenemez. Ülkemizin bağımsız mahkemeleri dışında hiçbir yönetici kamu çalışanını suçlu ilan edemez.

Hukuk komisyonumuz ve hukuk danışmanımız Uğurlu hukuk bürosu tarafından yukardaki görüşlerine yönetim kurulumuz da iştirak etmiş ve Yönetim hizmetleri  Genel müdür vekilinin iş bırakma eylemi konulu yazısı nedeni ile hakkında TCK 118 sendikal faaliyeti engelleme suçundan dolayı suç duyurusunda bulunmaya karar vermiştir.

AHESEN YÖNETİM KURULU