İstanbul’daki ASM’lerin yüzde 90’ının depreme dayanıklılığı meçhul
Yıkıma yol açan depremden alınan derslerden biri aile sağlığı merkezleri (ASM), semt poliklinikleri ve hastanelerin kent içinde kalması, ulaşılabilir ve depreme dayanıklı olması gerektiği. Endişeyle beklediğimiz İstanbul depreminde, her mahallede bulunan ASM’lerin kritik önemi var. Ancak yüzde 32’si 1999 depremi öncesinde inşa edilmiş binalarda hizmet veriyor. Yüzde 89’unun depreme dayanıklılık testi yok.
İstanbul’un 39 ilçesinde, 1049 ASM binasında, 4 bin 400 aile hekimi hizmet veriyor. Hemen her mahallede bulunan ASM’lerin yaklaşık yüzde 70’i kamu binalarında, kalan yüzde 30’u ‘sanal ASM’. Yani aile hekimlerinin tek başına veya genellikle iki ila dört hekimin bir araya gelip kiraladığı, tadilatını ve içini kendilerinin tefriş ettiği ASM’ler.
Dükkanlarda, otoparkta, camilerin altında, apartmanların dördüncü katında bile ASM var. Günde 2 milyondan fazla kişi ASM’lere giriş yapıyor. Yangın çıkışları, acil toplanma alanları gibi afet durumunda gerekli koşulları karşılayamayan pek çok ASM binasında, sağlık hizmeti sunuluyor.
‘ASM’lerin hazırlanması öncelikli işlerden olmalı’
AİLE Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN) Genel Başkanı Dr. Ahmet Kandemir ASM’lerin sadece 800’e yakınının kamu binası, kalanlar ‘sanal ASM’ olduğunu söyledi. Yani kamu binası olmayan ASM. Özellikle nüfusun yoğun olduğu semtlerde, önlerinde geniş toplanma alanları bulunmayan yerlerdeki ASM’lerin olası afet durumunu karşılamaya uygun olmadığını belirten Kandemir, “Son zamanlarda kurulanlar da sanal ASM ağırlıklı ve deprem anında önüne çadır veya prefabrik kurulup hizmete devam edilemeyecek yerlerde” dedi.
İstanbul’daki çarpık ve yoğun yapılaşma nedeniyle afet anında trafiğin kilitleneceği, hastanelere ulaşımda büyük sıkıntılar yaşanacağının aşikar olduğunu söyleyen Kandemir’e göre “ASM’lerin güçlendirilmesi ve depreme hazır hale getirilmeleri öncelikli yapılacaklar listesinin başında yer almalı.”
Aşılamanın aksamaması ve aynı zamanda depremzedeler için çok önemli olacak tetanos ve diğer aşıların temininde sıkıntı yaşanmaması için de ASM’lerin ayakta kalması önemli. Deprem sonrası tedarik ve ulaşım sıkıntılarını da düşünürsek aşıların yanı sıra, tıbbi ve sarf malzemelerinin kullanılabilmesinin de hayati önemi var. Aile hekimleri ve ASM çalışanlarının can sağlığının önemine vurgu yapan Kandemir, sözlerine şöyle devam etti: “Mevcut ASM’lerin depreme dayanıklılığı bir an önce tespit edilmeli. Mümkün olanlar devlet eliyle güçlendirilmeli ya da kamu binası organize edilmeli. ASM çalışanlarının deprem anı ve sonrasıyla ilgili eğitimleri güncellenmeli. Her ASM’de yılda en az bir kere deprem tatbikatı yapılmalı.”