E-nabız; kişinin muayene, tetkik ve tedavilerin yapıldığına bakılmaksızın, kişi adına üretilmiş sağlık bilgilerinin depolandığı bir uygulamadır. Hedefine uygun kullanılır ise kişinin hastalık özgeçmişine ulaşılabilen detaylı bir hasta dosyası var olmaktadır. Hedeflenen kişinin sağlığını iyiye götürmek adına bilgi deposu oluşturmaktır. Her ne kadar kişinin kendi sağlık bilgilerini yönetmesi ve takip etmesi için olsa da, hekimler için de ulaşılabilir olması hasta takiplerinde çok değerlidir.

Yapılan son değişiklik ile kişiler aile hekimlerini uygulama üzerinden kendileri değiştirebilecekler. Bu yeniliğin ilk bakışta kişiler için keyifli ve kaliteye yönelik olduğu iddia edilse de bunun seçmen memnuniyetine yönelik popülist bir yaklaşım olduğu aşikardır.

Oysa enine boyuna düşünüldüğünde uygulamanın birey ve toplum sağlığına yarardan çok zarar getireceği görülecektir. Biraz açıklamak biraz da sorgulamak gerekirse;

Her şeyden önce tüm hasta yoğunluğuna, zor çalışma koşullarına, yüksek standartlarda aile sağlığı merkezi oluşturma yorgunluğuna rağmen gerek poliklinik gerekse koruyucu sağlık hizmetlerini yüksek seviyelere çeken aile hekimleri için iş motivasyonunu olumsuz etkileyeceği ortadır.

Şöyle ki; hasta olmadığı halde istirahat raporu yazılmasını, rahatsızlığı olduğu halde ehliyet raporu ya da kendisi gelmeden ilaçlarını yazdırmak gibi uygunsuz isteklerde bulunan kişiler büyük bir keyfiyet ile 3 dakika gibi kısa bir süreyi bilgisayar başında harcayarak hekim değiştirebilecekler. Bu durumun işini hakkıyla yapmakta olan hekimlerin çalışma azminin kötü etkileyeceğini tahmin etmek zor olmasa gerek. Bu tür isteklerin bir şekilde yapılmasının örnek verilmek istenirse çalışma hayatına, trafikte yarattığı tehlikeler ile toplum hayatına ve sosyal sigortalar kurumuna verebileceği zarar görmezden gelinebilir mi?

Üstelik bu son uygulama ile kişiler aile hekimlerini değiştirmenin yanı sıra bir de her muayene sonrası bir buton ile muayeneyi değerlendirme hakkına kavuşmuştur.

Ülkenin yetişmiş değerleri olan sağlık çalışanlarının objektif olarak değerlendirilmesinin garantisi nerededir? Yıllardır bakanlığımızın öncelik haline getirdiği gereksiz antibiyotik kullanımını önleme mücadelesinden örnek verilir ise; ihtiyacı olmadığı halde antibiyotik yazılması ısrarı sonrasında istediği olmadığı için değerlendirmesini en düşükten yapan kişinin hekimini doğru değerlendirmesinden bahsedilebilir mi? Bu hekimin yaşayacağı olumsuzluğun işini iyi yapması üzerinde nasıl bir etkisi olması beklenilmektedir?

Sağlık çalışanlarının kişilerin önüne altın tepside sunulup biraz daha itibarsızlaştırılmasının sağlık sistemine yararı ne olabilir? Düşünün ki şiddet gördüğü kendine kayıtlı kişiyi kendi kayıtlı nüfusundan sildirmek için aylarca uğraşan ve belki de sildiremeyen hekimlerin bir tarafta ”Bugün makyaj yapmamış. Hiç bakımlı değil. Yeteri kadar gülmedi’‘ diye düşünerek bir anda hekimini değiştirip en kötü değerlendirmeyi yapan kişinin diğer tarafta olduğu terazinin adalet ve vicdan ile doğru tartacağının garantisi nerededir?

E-nabızda yer alan bu uygulamanın sadece aile hekimleri üzerinde olumsuz etkisi olacağını yazmak gerçekçi değildir.

Koruyucu sağlık hizmetini layıkıyla yapılması için sağlık ve hastalık bilgilerine sahip olmak önemlidir. Tek buton ile e-nabız üzerinde ”Kişisel bilgilerin” tüm erişime kapatılabileceği bir ortamda kişinin aynı hekim tarafından yıllarca takip edilebilmesinin değeri bir kat daha artmaktadır. Peki ”Benden önce aşı öncesi muayenesi yapılsın diye o bebeği nasıl odasına alır?” gibi bahanelerle hekimini 3 ayda bir değiştiren bir kişinin sağlıklı verilerle takibini yapmak mümkün müdür? Bizler; başvurup yeni kayıt aldırmak isteyen kişilerin tüm özlük bilgilerini, iletişim bilgilerini, güncel adreslerini, sağlık ve hastalık bilgilerini sorgulayarak kayıt ediyoruz. Peki ya evlerinden yeni kayıt alan kişilerin sağlık ve hastalık bilgilerine, aşı takiplerine, gebe-bebek-çocuk-15-49 kadın sağlığı izlemlerine bilgi yokluğunda ulaşmaya çalışmanın yaratacağı iş yükü ve zorluğu ayrıca yaşanacak zaman kaybı düşünülmüş müdür? ”O kadar olmaz. Bu sıklıkta değiştirmez.” diyor sanki biriler. Hiç bir kriterin olmadığı, keyfiyetin sınırlandırılmadığı bir ortamda olmamasının garantisi var mıdır? Bu tür olayların sağlık hizmetlerini ve sağlık seviye parametrelerini kötü etkileyeceği düşünülmemiş midir?

Bir başka açıdan değerlendirmek gerekirse bir süredir kişilerin daha iyi hizmet alması, aile hekimlerinin işlerini daha efektif yapabilmesi için bakanlığımızın hedeflediği 3000-3500 kayıtlı kişi sayısına ulaşmaya çalıştığı bir dönemde; kişinin keyfi kaydını nüfusu 4000’e yakın bir aile hekimine aldırmasının önünde bir engel var mıdır?

Ayrıca neredeyse her gün sözel veya fiziksel şiddete maruz kaldığı, çalışan tükenmişliğinin had safhada yaşandığı bir çalışma ortamında hekimin şiddet görmesi sonucu bin bir uğraş ile kayıtlı nüfusundan sildirdiği bir kişinin kötü niyet ile aynı hekime kayıt aldığı takdirde yaşanabilecek tehditten hekim nasıl kaçınacaktır, onu kim koruyacaktır?

Örnekleri bitirmeden önce değinmeden geçemeyeceğim diğer bir husus ise E-nabız üzerinden yıldızlandırmanın yanı sıra muayene sonrası hastaları arayıp; aile hekimi yaklaşımı, poliklinik odası ve ASM genel durumu gibi sübjektif sorularla sorgulanmasının hizmet kalitesi ölçmek ya da sağlık parametrelerini yükseltmek için hiç bir yararının olmayacağını belirtmek isterim.

Bunlara benzer daha sayısız örnek sorular sayılabiliyorken; keyfiyet ile dolu, hiç bir bilimsel dayanağı olmayan E-nabız üzerinden hekim değiştirme ve hekim değerlendirme uygulamasından vazgeçilmelidir. Bu, yöntem belirleyicilerinin bir yanlıştan çok hızlı bir şekilde, olumsuzluklar henüz oluşmadan dönmesini sağlayacaktır.

İşini özveri ile yapan, sağlıkta iyilik parametrelerine seviye atlatan, yorulmak bilmeden hizmetin en iyisini veren GALAKSİNİN TÜM YILDIZLARINI hak eden aile hekimliği çalışanlarına selam olsun!

Dr. Esin Ayfer Çulha Dildök
AHESEN Genel Sekreteri