Değerli Aile Hekimliği çalışanları,

 

Bakanlık yetkilileri tarafından son zamanlarda yapılan açıklamalar yap-boz sisteminin olabildiğince hızla devam ettiğini göstermektedir. Aile Hekimliği uygulaması başlangıcından itibaren  koruyucu sağlık hizmetleri, aile sağlığı çalışanlarının gayretleri ile belli bir noktaya gelmiştir. Ancak Bakanlığın anlık, kişiye bağlı, plansız programsız uygulamalarıyla ivme kazanmış koruyucu sağlık hizmetlerinde aksaklıklar yaşanmaktadır. Aile Hekimliği çalışanlarına rahat çalışma ortamı sunması  gereken bakanlık, nöbet dayatması ve tıbbi gerekliliği olmayan uydurma sağlık raporu gibi birçok angaryalarla ve popülist söylemlerle Aile Sağlığı Merkezlerini ‘’iş görme merkezi’’ haline getirmeye çalışmıştır. Ard arda yüklenen angaryalar koruyucu sağlık hizmetlerini yapılamaz hale getirmiştir.

 

Sağlık Bakanlığı  çalışmalarında dahi aile hekimliğinin iş yükünün çok fazla olduğu sabit iken, Bakanlık pilot bölgelerde sevk zinciri uygulamasına başlamıştır. Genel olarak 3500 kayıtlı kişi ortalaması olan Aile Hekimliği birimlerine sevk zinciri uygulamasının getirilmesi uygulamayı kilitleyecek bir adımdır. Aile Hekimliği uygulamasının başladığı ilk yıllarda denenen ancak başarılı olmayan sevk zincirinin tekrar pilot bölgelerde başlaması zaman kaybıdır.  Aile Hekimliği uygulamasının vazgeçilmezi olan sevk zinciri, kayıtlı kişi sayısının en fazla 2000 seviyelerine çekilmesiyle uygulanmaya geçirilmelidir. Bazı illerimizde hala 4000 seviyelerinde olan kayıtlı kişi sayıları ile sevk zinciri uygulamasına geçiş tek kelimeyle zaman ve emek savurganlığıdır.

 

Aile Hekimliği sisteminde Ulusal bir politikanın olması ve Ulusal politikanın kişilerden bağımsız olarak uygulanması zaruridir. Aile Hekimliği çalışanlarına  zorunlu nöbet dayatması yüzünden iki sene kaybedilmiştir. Yine bir Bakan değişimiyle, yine dayatmacı bürokratların ısrarı ile Aile Sağlığı Merkezleri’nde nöbet dayatması gündeme getirilmiştir. Ancak denenen ve başarılı olamayan  nöbet uygulaması ısrarının bir anlamının olmadığını yeni Sayın Bakan da anlayacaktır.

 

Bakanlık yetkililerinin yapacakları işlem çok basittir. Denenmiş başarılı olamayan uygulamalardan ivedilikle vaz geçip, bir an önce önermelerimizi yürürlüğe koymaktır.

 

1- 2006 yılından beri Aile Hekimliği çalışanlarının hak edişlerindeki % 15- 25 sevilerindeki, cari giderlerdeki % 25-35 bandında mutabık kalınan maddi kayıp bir an önce telafi edilmelidir.

 

2- Kayıtlı kişi sayısı, herhangi bir performans kriterine bağlı olmaksızın ve ücretlendirmede kayıp olmaksızın 2500 seviyelerinin altına çekilmeli akabinde  yine pilot illerden başlayarak, aşamalı olarak sevk zincir hayata geçirilmelidir.

 

3- Modern Tıp anlayışına bağlı kalarak, kişinin sağlık için yapacağı sporlarda beyanının yeterli olduğu gerçeğinden yola çıkarak, her isteyen kurumun uydurma sebeplerle kişileri sağlık raporuna yönlendirmesinin önüne geçilmelidir.

 

4- Sağlıkta şiddet yasasının bir an evvel çıkarılarak aile sağlığı çalışanlarının güvenli bir ortamda  hizmetlerini sürdürülmesi sağlanmalıdır.

 

5- Koruyucu hekimlik uygulamalarında, hizmet alanlara mutlaka sorumluluklar verilmeli ve bu sorumlulukları yasalarla güvence altına alınmalıdır.

 

AHESEN Yönetim Kurulu Adına

Dr. Gürsel Özer

Genel Başkan