Antibiyotik direnci tüm dünyayı ve sadece bu günü değil geleceği de ilgilendiren, çok önemli bir sağlık sorunudur. Dirençli bakterilerin yol açtığı enfeksiyonlar, hastalık ve ölüm oranlarının artmasına ve hastanedeki yatış sürelerinin uzamasına neden olmaktadır. Antibiyotiklerin hem insanlarda, hem de tarım ve hayvancılık sektörlerinde uygunsuz kullanımı, hijyen yetersizliği, aşılama ve enfeksiyon kontrol önlemlerinin yetersiz uygulanması gibi nedenlerle direnç oranları giderek artmaktadır.
Günümüz teknolojik ve ekonomik koşulları, turizm, göçler ve ticaret nedenleriyle uluslararası seyahat sıklığının artmasının bir sonucu olarak, dünyanın herhangi bir bölgesinde ortaya çıkan antibiyotik direnci sorunu çok kısa süre içinde tüm dünyayı ilgilendiren bir boyuta ulaşmaktadır. Bu nedenle, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) antimikrobiyal direnç sorununun ele alınmasında dünya çapında farkındalık ve tek sağlık yaklaşımı içerisinde işbirliği çağrısında bulunmaktadır.
Avrupa Antibiyotik Farkındalık Günü, halk sağlığını tehdit eden antibiyotik direnci ve akılcı antibiyotik kullanımı hakkında farkındalık oluşturmak amacı ile tüm Avrupa ülkelerinde her yıl 18 Kasım’da gerçekleştirilen bir sağlık girişimidir. DSÖ 2015 yılından itibaren 18 Kasım gününü içine alan bu haftayı “Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası” olarak ilan etmiştir. Bu amaçla, insan sağlık sektörü yanında gıda, tarım ve hayvancılık, eğitim, medya ve sivil toplum kuruluşları ile ortak çalışılması önerilmektedir.
Bu yılki tema: antibiyotiklerin sadece hekimin reçete ettiği durumlarda ve eczacının danışmanlığında, uygun miktar ve sürede kullanılması gerektiğidir.
Dirençli bakterilerin gelişmesinin durdurulması ve antibiyotiklerin gelecek nesillerde etkinliğinin sürdürülebilmesi için tek çare antibiyotiklerin akılcı kullanımıdır. Akılcı antibiyotik kullanımının sağlanması için öncelikle kanıta dayalı tanı yöntemleri kullanılarak infeksiyonların tanısının doğru konulması şarttır. Tanının mikrobiyal testler ile desteklenmesi antibiyotik seçiminde en önemli süreçtir. Antibiyotik duyarlılık testlerinin standardizasyonu etkene yönelik antibiyotik tedavisinin daraltılmasına olanak verir. Böylece gereksiz geniş spektrumlu antibiyotik kullanımının azaltılması mümkün olur.
Nezle ya da grip gibi virüslere bağlı enfeksiyonlarda antibiyotiklerin tedavide yerinin olmadığı ve gereksiz antibiyotik kullanımıyla istenmeyen yan etkilerin görülebileceği unutulmamalıdır.
Enfeksiyonlara karşı mücadelede, hijyen, sanitasyon, sağlık bakımı, el hijyeni gibi standart önlemleri içeren gerekli bütün enfeksiyon kontrol önlemlerinin uygulanmasının sağlanması, aşı ile önlenebilen hastalıklarda etkili bağışıklama programlarının yürütülmesi de önem arz etmektedir.
Antibiyotik almadan önce bir sağlık profesyonelinden tavsiye almayı unutmayın!
Bu yalnızca siz ve aileniz için en iyi tedaviyi sağlamakla kalmamakta, toplumda antibiyotik direnci riskinin azalmasını da sağlayacaktır.