Ana Sayfa / Genel / PANDEMİ SÜRECİ VE AİLE HEKİMLİĞİ

PANDEMİ SÜRECİ VE AİLE HEKİMLİĞİ

PNDEMİ SÜRECİ VE AİLE HEKİMLİĞİ

 

Vaadler,gerçekler..

Aile hekimlerimize ve aile hekimliği çalışanlarımıza teşekkür ediyoruz…

Tüm sağlık çalışanlarını saat 21’de de alkışlıyoruz…

Ek ödemelerden aile hekimliği çalışanlarının faydalanması için çalışmalarımız devam ediyor…

Covid-19 ile ilgili mücadelede cansiperane görev yapan sağlık çalışanlarımız için, sağlıkta şiddet yasası çıkarmak için meclisi göreve davet ediyorum…

TBMM sağlıkta şiddet yasası için teşekkür konuşması yaptık ve çıkan kanunu hep birlikte alkışladık…

Okul aşılamalarını aile hekimliği çalışanlarımız yapacak…

Zaman zaman teşekkür hala ediliyor.

Alkış bitti, şiddet ve mobbing kaldığı yerden artarak devam ediyor.

Ek ödemelerle ilgili hala çalışılıyor.

HAGB sayesinde kanun kadük, şiddet tam gaz.

Okul aşılamalarına performans konuldu…

 

Neler getirdi?

Sağlıkta şiddet yasası hükmün açıklanmasının geriye bırakılması hakkının! (HAGB) hükümlüye verilmesi ile, hiçbir anlam ifade etmedi. Yani döven, söven, vuran, hakaret eden, hükmü erteleyin dediği anda hiç kimsenin söz hakkı olmadı. Hemen salıverildi. Medya baskısı ile tutuklananların imdadına da HAGB yetişti. Meclisteki alkışlar kulağımızı çınlatmaya devam etti ve vekillerin şovu görsel hafızamıza kazındı. Maske takın diyenlere demir çubuklarla saldırıldı.”Babanızın kimliğini ibraz edin” diyen çalışanlara küfürler ve tehditler edildi. ASM’ler hastaneler basıldı, kurşunlandı. Pandemi mücadelemizde normale ulaşamasak da şiddete maruz kalmada eski normale dönüverdik…

Elbette ki Bakanlığı’mız boş durmadı. Güzel işler de yapıldı pandemi sürecinde. İlçe sağlık müdürlüğü ekipleri büyük bir cesaret ve özveri ile filyasyon yaptılar ve evde takip edilen hastalara tedavi verdiler.  Ancak yoğunluktan ulaşılamaz oldular.

Bakanlığı’mızın göz bebeği Alo 184 hattı, pandemi için halkın kullanımına açıldı ama bu kez durum farklıydı. Şikayete, mesnetsiz iftiralara, kanunsuz gayri ahlaki, etik dışı her türlü istemlere canlı yanıt veren Alo 184 hattı, bu defa buz kesen ses kaydı ve otomasyon olmuştu. Otomasyon elbette ki işlevsizdi, yararsızdı ve bu noktada aile hekimleri devreye girerek hastalarına ilaç temin etme konusunda ilçe sağlık müdürlükleri ile iletişim halinde oldular. Alo 184 hattının iş bilmez, her olaya, “hekim isterse yapar” yanıtı veren karşılayıcıları ortada yoktu.”Normale geçiyoruz” söylemleri ile birlikte Alo 184 birden canlanıverdi. Hayat buldu. Aile Sağlığı Merkezi çalışanlarına saldırılar devam ederken Bakanlığı’mız boş durmadı. Alo 184 şiddet hattına gelen mesnetsiz,  mevzuata aykırı ihbarları bile değerlendirmeye alarak suça teşvik mesaisine devam etmeye başladılar. Normalleştiler. İlçe sağlık müdürlüklerinin telefonu kilitlenirken hastalarımız filyasyon ekiplerinden gelecek ilaçları beklerken, Aile Sağlığı Merkezi denetimleri yapıldı. Alo 184 hattı canlanıverdi. Çalışanlar hakkındaki şikayetler canlı muhataplarınca alındı. Henüz mücadeleye devam ederken Ocak 2020 tarihinde CİMER’e “özel doktora gittim reçete yazdırdım o reçeteyi aile hekimi yazmadı. SGK’dan alamadım” şikayetine işlem yapıldı. Vatandaşın 7 ay önceki şuç itirafı için,  Temmuz 2020’de aile hekiminden savunma isteyerek destansı bir başarıya imza attılar. Hekimi yasa dışı bir işe zorlayarak suça teşvik eden kişi hakkında elbette hiçbir işlem yapılmadı. O kişi suça teşvikini unuttu. Ancak Bakanlık bürokratlarımız suça prim vermeyen aile hekiminden 7 ay sonra savunma almayı unutmadı. Alo 184 mobbing hattını bize unutturmadı.

Pandemide aile hekimliği çalışanlarına yeni bir iş üretildi. Telefon ile 14 gün takip. Covid pozitif ve temaslı aramalarının elbette mantığı vardı. Aile hekimliği çalışanlarının kayıtlı kişilerini takip etmesi,  ihtiyaç halinde süreci birlikte götürmeleri doğal olandı. Yöntem tartışılabilir, geliştirilebilirdi. Ancak aile hekimlerinin telefon izlemi ilerleyen süreçte komedi halini almaya başladı.  65 yaş üstü kişiler, memlekete gidenler, tatile çıkanlar, il değiştirenler, karantina altında  olanlar, hastanede  yatanlar, uçanlar, kaçanlar . Popülizm adına nur topu gibi yeni bir angaryamız oldu. Kayıtlı kişilerimiz dahi “Sizden 1000 km ötedeyiz, şikayetimiz olursa siz ne yapabilirsiniz ki? Biz zaten hastaneye başvururuz.” bilincinde iken…

Türkiye genelinde 3500’e yakın aile sağlığı çalışan açığı varken bir sabah okul aşılarıda aile hekimliği çalışanlarına devredildi. Hem de ASÇ açığı kapanmamış iken, hem de ek ödeme konusunda hummalı ve bitmeyen çalışmalar devam eder iken, hem de negatif performans ile… Mevzuatına 3 aile hekimliği birimine 1 ek ASÇ istihdamı sağlayacağını koyan Bakanlık, aile hekimliği çalışanlarına negatif performans sopası ile oldu bitti ile okul aşılamalarını devrediverdi. Her üç birime 1 ASÇ sağlanmadığını da düşünürsek, 3500lerin çok da üzerinde olan ASÇ açığına rağmen.. Hem de 3700 ler civarında olan kayıtlı kişi sayılarını 2000li seviyelere düşürememiş iken.. Pandemi süreci armağanı yeni bir negatif performans! Önümüzdeki süreçte ek ödeme ile ilgili çalışmalar devam ederken ek görevler icraata dönüştü.

 

  Pandemi süreci devam ederken Bakanlığı’mız tarafında reva görülen yeni normallerimiz…

Bilim kurulunda aile hekimliği akademisyenleri ve saha çalışanları temsil edilmedi. Temsil taleplerimiz göz ardı edildi.

Koruyucu ekipman sağlanması illerin inisiyatifine bırakıldı. Taleplerimize rağmen bir çok il yeterli koruyucu ekipman sağlayamadı.

Tele takip görevimiz oldu. Heyecanla başladık. Ancak amacından uzaklaştı. Gereksiz,yersiz tıbbi ve amaca yönelik olmayan aramalar angaryaya dönüştü.

Şiddet yasası kadük kaldı. Caydırıcılıktan uzaktı. Geriye kalan, tüm vekillerin ortak alkış ile halkımıza gerekeni yaptık imajı…

Yeni negatif performans ve yeni görev okul aşılamaları…

Artarak devam eden şiddet…

 

Bir şey yapmalı…

Defaatle tekrarladığımız gibi pandemi mücadelemiz maddi ve manevi hiç bir beklentimiz olmaksızın, canımız pahasına devam edecek. Bu mücadelede birçok şehit verdik vermeye de devam edeceğiz. Kararlılığımızdan asla ödün vermeyeceğiz. Ancak süreçteki kararlılığımız, aile hekimliği uygulaması ve özlük hakları konusunda da devam etmelidir. Taşın altına elini yüreğini koyma zamanıdır. STK ve sendikaları suçlama kolaylığından ıraklaşarak…

AHESEN benim, sensin, o, biziz. Bu  gerçeklik  ile sağlıklı yarınlar  kurma adına, YA HİÇ BİRİMİZ YA HEP BİRLİKTE ilkemizle, HEP BİRLİKTE OMUZ OMUZA…

AHESEN Genel Başkanı Gürsel ÖZER